İFW 3. gün Karma 2 defileleriyle kaldığı yerden devam etti. Şunu belirtmeliyim ki Karma 1 ile kıyaslayacak olursak Karma 2 üstün bir performansla seyirciler üzerinde pozitif etki bıraktılar.
Şafak Tokur ''Selam'' koleksiyonu ile erkek modasına yeni bir boyut katarak podyumda muteşem bir şov sergiledi. Ağırlıklı renk siyah ve beyaz idi.
Seda Zoroğlu ise perküsyon ekibi ile start alıp yine aynı enerji ile bitirdi.Koleksiyon da yıkamalı jeanler, deri detayları ve tulumlar dikkat çekiciydi. Kiremit rengindeki jeanler her ne kadar olumlu tepki almasa da defilenin geneline bakılırsa ciddi emek ve özenle hazırlandığı belli oluyor.
Çiğdem Akın İFW'deki en başarılı renk kombinasyonlarını gördüğüm tasarımcı oldu. Kullandığı kumaş ve renk kombinlerini çok başarılı buldum. Vizon, mint ve ekru en öne çıkan renkler arasında yerini aldı. Tasarımlarındaki naif detaylarla şehirli kadına hitap eden tasarımcının performansı takdire şayandı.
Özgür Masur ''Sade-ce'' defilesi Zuhal Olcay'ın muhteşem sesinden nağmelerle başladı. Özgür'ce kullanılmış derin ''V'' yakalar, victorian kollu bluzlar ve lazer kesimli elbiseler en dikkat çeken modeller oldu. Aksesuarlarını altından yana kullanan Özgür sade ve cesur-ca yanlız-ca Beyaz rengini kullandı.
Hatice Gökçe kullandığı minimal çizgiler ve 3boyutlu dokularla uzay çağında hissettirdi. Kısa paçalı pantalonları, ilginç işlemeli kasketleri, neon detayları ve ahşap deseni işlemesi ile yoğun ilgi gördü.
Gül Ağış (LUG VON SIGA) kapılarını Tarihi Galatasaray Hamamı'nda açtı.Tahmin edebileceğiniz gibi hamam tam anlamı ile ''Hamam'' gibiydi :(( Çok sıcak olmasına rağmen çek etkileyici bir defile oldu. Tamamen SimSiyah ve etnik kokan bir gösteriydi.
Jean D'art by Özlem Süer ise Hollanda Başkonsolosluğu'nda ilk özel jean koleksiyonunu sundu. Victorian tarzda danteller, korseler, büzgüler ve romantik dokunuşlarla krallara layık bir defile oldu :)
Cengiz Abazoğlu,(GOLD CEREMONY) Adil Işık'ın tam da ihtiyaç duyduğu noktada bir sihirli değnekle dokunmuşçasına yeniden yaratmış ''adL''yi. Asimetrik kesimler, tek omuzlar, valonlar,derin yırtmaçlar ve altın aksesuarlarla muhteşem bir iş çıkarmış. Beyaz ağırlıkta olmakla beraber; somon, mint, fuşya, gold, gök mavi ve lavanta görülen renkler arasındaydı.
Mehtap Elaidi, ''Spoil''de yaptığı mini defilede görebildiğim kadarıyla (çok küçük bir alan ve kapasitesinden fazla misafir çağırılmış maalesef) geçen yazın pembe ve kırmızı kontrastlarını kullanmış ki bunu çok yaptılar :( benim için hayal kırıklığı oldu. Daha detaylı bilgi ve fotoğraf için markafoni Blog | fashion & lifestyle + gusto sitesinden ulaşabilirsiniz.
Şafak Tokur ''Selam'' koleksiyonu ile erkek modasına yeni bir boyut katarak podyumda muteşem bir şov sergiledi. Ağırlıklı renk siyah ve beyaz idi.
Seda Zoroğlu ise perküsyon ekibi ile start alıp yine aynı enerji ile bitirdi.Koleksiyon da yıkamalı jeanler, deri detayları ve tulumlar dikkat çekiciydi. Kiremit rengindeki jeanler her ne kadar olumlu tepki almasa da defilenin geneline bakılırsa ciddi emek ve özenle hazırlandığı belli oluyor.
Çiğdem Akın İFW'deki en başarılı renk kombinasyonlarını gördüğüm tasarımcı oldu. Kullandığı kumaş ve renk kombinlerini çok başarılı buldum. Vizon, mint ve ekru en öne çıkan renkler arasında yerini aldı. Tasarımlarındaki naif detaylarla şehirli kadına hitap eden tasarımcının performansı takdire şayandı.
Özgür Masur ''Sade-ce'' defilesi Zuhal Olcay'ın muhteşem sesinden nağmelerle başladı. Özgür'ce kullanılmış derin ''V'' yakalar, victorian kollu bluzlar ve lazer kesimli elbiseler en dikkat çeken modeller oldu. Aksesuarlarını altından yana kullanan Özgür sade ve cesur-ca yanlız-ca Beyaz rengini kullandı.
Hatice Gökçe kullandığı minimal çizgiler ve 3boyutlu dokularla uzay çağında hissettirdi. Kısa paçalı pantalonları, ilginç işlemeli kasketleri, neon detayları ve ahşap deseni işlemesi ile yoğun ilgi gördü.
Gül Ağış (LUG VON SIGA) kapılarını Tarihi Galatasaray Hamamı'nda açtı.Tahmin edebileceğiniz gibi hamam tam anlamı ile ''Hamam'' gibiydi :(( Çok sıcak olmasına rağmen çek etkileyici bir defile oldu. Tamamen SimSiyah ve etnik kokan bir gösteriydi.
Jean D'art by Özlem Süer ise Hollanda Başkonsolosluğu'nda ilk özel jean koleksiyonunu sundu. Victorian tarzda danteller, korseler, büzgüler ve romantik dokunuşlarla krallara layık bir defile oldu :)
Cengiz Abazoğlu,(GOLD CEREMONY) Adil Işık'ın tam da ihtiyaç duyduğu noktada bir sihirli değnekle dokunmuşçasına yeniden yaratmış ''adL''yi. Asimetrik kesimler, tek omuzlar, valonlar,derin yırtmaçlar ve altın aksesuarlarla muhteşem bir iş çıkarmış. Beyaz ağırlıkta olmakla beraber; somon, mint, fuşya, gold, gök mavi ve lavanta görülen renkler arasındaydı.
Mehtap Elaidi, ''Spoil''de yaptığı mini defilede görebildiğim kadarıyla (çok küçük bir alan ve kapasitesinden fazla misafir çağırılmış maalesef) geçen yazın pembe ve kırmızı kontrastlarını kullanmış ki bunu çok yaptılar :( benim için hayal kırıklığı oldu. Daha detaylı bilgi ve fotoğraf için markafoni Blog | fashion & lifestyle + gusto sitesinden ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder